Mimari Tasarım Yaklaşımı
Projenin omurgasını rahatlıkla yürünebilir bir yaya aksı ve etrafında organize olmuş ayrık mekanlar oluşturmaktadır. +151 Kotu üst meydan kotu olarak kullanılmakta, düğün, nişan, şenlik gibi kalabalık organizasyonlar olduğunda meydan bu kottaki kapalı, yarı-açık yeme içme alanlarıyla bütünleşik şekilde kullanılabilecektir. Ahşap gölgeleme elemanları meydanın üzerini doğal çizgilerden referans alarak örten sonrasında ise öneri yapıyla bütünleşerek yarı açık alanların üzerini bitkisel öğelerle örten yatay bir saçağa dönüşmektedir. Bu kottan ulaşılabilen konsol teras ziyaretçilere ilginç bir deneyim sunmanın yanında 360 derece görüş olanağı sağlamaktadır. +145 kotunda yer alan alt meydan ise görece daha sakin, üst meydandaki hareketli yaşamdan kopuk bir dünya yaratmak adına olabildiğince üst meydandan ayrıştırılmaya çalışılmıştır. Seyir terasları yerine tematik tüneller tasarlanmış arazinin ağaçları bol olan Batı yönüne olabildiğince az müdahale etmek adına dar ve ışık oyunlarına fırsat verecek biçimde tasarlanmıştır. Sonunda ışık görünen yol, kafe ile sonlanmakta ve çok amaçlı salon grup odaları gibi mekanlarla ortak kullanılan yarı açık mekanla birlikte en geniş manzara olanağına ulaşmaktadır. Yarı açık alana gelirken geçilen yollar dallanarak çeşitli sergileme alanlarının bulunduğu bir hole açılmaktadır. Burada oluşturulan mekan bir geçiş alanı olmanın ötesinde çeşitli dönemlerde kalıcı ve geçici sergilerin yapılabileceği kendine özgü bir boşluk yaratmaktadır. Tepeye adını veren Atatürk imgesinin belleklerdeki yerini kaybettirmemek adına ışığa giden yolda bir `Atatürk Duvarı` öngörülmüştür.
Yapının dilini oluştururken bölgenin iklimi, kullanıcıların alışkanlıkları birbiriyle bir arada bulunmayan açık, yarı açık mekanlarla bütünleşen kütleler oluşturmakta cesaretlendirici olmuştur. Yapı malzemesi ağırlıklı olarak brüt beton, ahşap ve cam gibi yerinde üretildikten sonra ek işlem görmeyen, doğal yüzeylerle bir arada, birbiri içinde kullanılan, başka bir şeylere benzemeye çalışmayan malzemeler seçilmiştir. Tepenin bozulmakta olan doğal peyzajı önemsenmiş, bozan müdahaleleri ortadan kaldırmaya yönelik adımlar önerilmektedir. Bunlardan ilki arazinin güneyinde yer alan 10 mt genişliğindeki yolun kaldırılması ve tepenin formuna uygun doldurulmasıdır. Komşu adaların araç ulaşımı ise daha güneydeki yollar ve ada içi yollarla sağlanabilir görülmektedir. Bu müdahale tepenin doğal formunun geri verilmesinde ve sonrasında oluşabilecek tehlikeleri önlemede önemli bir adım olarak görülmektedir. Aynı amaçla topoğrafyanın bir soyutlaması olarak önerilen pergolalar tepenin müdahalelerle bozulmuş formunu tamamlamakta bir araçtır.